Haber

Dost Konseyi’nde işçi hakları masaya yatırıldı

BURSA (İGFA) –Bursa’da düzenlenen “Yolcu TV haberleriyle Dost Toplantısı” programının konukları İŞÇİDER Başkanı İsmail DORU ve Yönetim Kurulu Üyeleri oldu.

İşçi Haklarına ilişkin açıklamalarda bulunan İŞÇİDER Lideri İsmail Doru, Türkiye’deki iş davalarını, mahkemelerin işleyişini, dünyada ve Türkiye’de işçi haklarının karşılaştırılması, İş Güvenliği Kanunu’nun işleyişi, işsizlikten yararlanma, Sendikalaşmanın önündeki engeller, işyerlerinde fazla mesainin ne kadar zorunlu olması gerektiği, Taban fiyat, çalışanlar haklarını siyaset yoluyla alabilir mi? Birçok bahis hakkında çok değerli bilgiler verdi.

Yolcutvhaber ve Dost Meclisi programına konuk olarak Personel Haklarına ilişkin birçok konuda kamuoyuna çarpıcı ve aydınlatıcı bilgiler sunan İŞÇİDER Genel Lideri İsmail Doru, Türkiye’de sendikalaşma oranının düşük olduğuna vurgu yaparak, “Türkiye’de sendikalaşma oranı değişkenlik gösteriyor” dedi. sektörel bazda yüzde 9 ile 14 arasında değişen oranlarda işçinin birçok kesimine sosyal haklar patron tarafından sağlanamadı. 21 yıllık kesintisiz iktidar niyeti bazı iyileştirmeler getirse de işçilerin yüzü gülmedi. Türkiye’nin nüfusu göz önüne alındığında sürekli artıyor, bu oran oldukça düşük. Ancak işçilerin haklarının korunmasında sendikalar büyük önem taşıyor. Tüm siyasi partilerden sendika örgütlerinin bu konuda samimiyetlerini göstermelerini bekliyoruz. Milletvekilleri ve siyasiler öncelikle engelleri kaldırmalı. Kendi işyerlerinde sendikal örgütlenmeye gitmeleri Çalışma hayatındaki pek çok sorunun temel nedeni sendikasızlıktır.Daha iyi bir çalışma hayatının, daha iyi mali ve sosyal hakların yolu sendikalaşmadan geçer. Sendikanın olduğu yerde emek sömürüsü ve kayıt dışılık olmayacaktır. “Sendikalı çalışan sayısı arttıkça ve sendikalar güçlendikçe ülkemiz güçleniyor, demokrasimiz güçleniyor” dedi.

“MAAŞLAR KABLO KORUMASI İLE VERİLMELİ”

Hayat pahalılığının yüksek olduğuna ve yaşam standartlarının zorluğuna dikkat çeken İsmail Doru, özellikle taban fiyat konusunda iyileştirme yapılması gerektiğini belirterek; “Hayatın ve geçimin kuralları bellidir. Düzeltmeye ihtiyaç var, ancak minimum fiyat tekrar yükseltilemeyeceği için vergiden muaf olmalıdır. Başka yolu yok. Her yılın sonunda akademisyenler, bakanlar, bürokratlar, işçi ve işveren temsilcileri oturup taban fiyatı belirlemeye çalışıyor. Zorunlu olmasın, döviz korumalı ücret ödesinler. Pandemi döneminde devlet patrona destek verdi ama personele hiçbir şey verilmedi. O dönemde devletin işverene destek amacıyla verdiği kısa çalışma ödenekleri bile sorun olmaya başladı. “İşsiz olanlar kısa çalışma ödeneği nedeniyle işsizlik maaşı alamıyorlardı” dedi.

“DEVLET İŞ GÜVENCESİ ÖDEMESİ VERMELİ”

İş güvenliği konusuna da değinen İsmail Doru, iş kazalarında hem personelin, hem patronun, hem de makinenin kusurlu olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

“İş kazalarında hem personel hem patron hem de makine hatalıdır. Ancak sistemin iş güvenliği uzmanı uygulamasında da sorunları bulunmaktadır. İş güvenliği uzmanı maaşını patrondan alır. Böyle olunca üzerinde baskı oluşuyor. Yaptırım yok ama sorumluluk var. Bu gerçek bir uygulama değil. Sistem düzenlenmeli ve iş güvenliği uzmanlarının maaşı devlet tarafından ödenmelidir. Ayrıca fazla mesai konusunda da kanun çerçevesinde sıkı bir denetim yapılmalıdır. “İnsanları kanunların öngördüğü çalışma saatleri dışında çalıştıran işyerlerine yaptırım uygulanmalıdır.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu